27 Temmuz 2010 Salı

ne dinliyorum ? - 5 Athena

Athena'nın yeni albümü "pis"i dinlemek dün kısmetmiş.
Albümü dinlemeden önce "Serseri Mayın" adlı ilk klip parçaları zaten 3 gündür dilime dolanmıştı.
Albümü pek beğendim.Athena yıllardır ska yapıyoruz diyor ama bence bu albümde daha bir belli olmuş ne yaptıkları.
Neyse klipleriyle siz baş başa bırakayım.
p.s: klipte gözümü tırmalayan tek şey, beyaz çoraplar !


Athena - -Serseri Mayın
Yükleyen alp-11. - DiÄ�er müzik videolarına göz atın.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

internet alemindeki sülale üyeleri..

Sülalemden birileri beni internette takip etmeye sonrasında beynimi sikmeye bayılıyor.

Son olay da twitter'da yazdığım bir tweet'le ilgili yengem aradı. Bir arkadaşım söyledi dedi. İnatla o arkadaşının kim olduğunu sordum cevap vermedi arada ben kalıyorum falan dedi ama inanın bu tarz olaylardan o kadar bunaldım ki.
Bu tarz bi olay geçen sene facebook'ta pamuğumla birlikte koyduğum fotograflarla başladı. O günden sonra sülaleden (özellikle baba tarafımdan) güvenmediğim kim varsa sildim. Evet sildim. Sizinle mi uğraşacağım ben ya. Sonra da bana gelip aaa beni silmişsin dediler. Yok dedim facebook hesabımı kapattım. Evet kapattım ve bulamayacağınız bir şekilde tekrar düzenledim. Eminim göbeğiniz çatlıyor onu bulabilmek için.
Twitter'ı nasıl buldunuz bilemiyorum. Yüksek ihtimal 6senelik nick'im el verdi. Blogu bulabileceğinizi sanmıyorum açıkcası. Okursanız da çok da umurumda değil annem bile biliyor yani blogumu ve yazdıklarımı. Yaşadıklarımı yazıyorum sonuçta ve ailemden de sakladığım yok.
Daha doğrusu annem her zıkkımı biliyordu ama bu akşam ki böğürmelerim sonucunda babam da öğrendi. Lanet olsun size, sizin gibi sülük, ay bizim deli nerede ne yapıyor diye beni fellik fellik arayan insanlara. Arayın okuyun umrumda değil ama bunu bana karşı kullanma olayınızdan vazgeçin. Çocuk muyum ben ya ? Babama mı şikayet edeceksiniz ? Ah keşke etseniz. Babamın lafları benimkilerden de ağır direkt ağzınızın payını alırsınız.
Ben bunları neden yazdım. Belki okursunuz diye yazdım sevgili sedafanları. Bilip bilmeden üstünüze alınma kompleksinizden de belki vazgeçersiniz.
Twitter olayına tekrar gelirsek profili kilitlemeyi düşündüm sonra aaa bak işte bana demiş aaa bak sana demiş işte kaçıyor laflarını duymamak için yapmadım.
amma velakin nick değişikliğine gideceğim. Ya da url değişikliğine çok da ciddiyim bu sefer.
Ben sizin ne yaptığınızla zerre ilgilenmezken siz de benimle ilgilenmeyin lütfen. Çünkü sadece mide bulandırıyorsunuz. Önceden egom pompalanıyor gibi olmuştu aaa benle ilgileniyorlar demek ki bu kadar kıskanıyorlar falan diye kendimi avutuyordum ama kimsenin kalbi kırılmasın tanıdıktır ama sülaledendir bilmem ne diye ama artık sadece mide bulandırıyorsunuz o yüzden bence vazgeçin !

23 Temmuz 2010 Cuma

Geçen yazda annem tatile gidince babamla birlikte evde kalmıştım ama bu kadar sıkılmamıştım.

İki gündür internette kim dgs'de kaç net yaptı, kaç puanla neresi alıyor diye bakınıyorum.
Sınavdan çıktıktan sonra bakmicam kim ne yaptıysa yaptı dedim, kendi netlerime bakmaya çalıştığımda da soruların çoğunu hatrlamadığım için kendi netlerime de bakmadım. Lakin iki gündür neden millet ne yapmış derdine neden düştüm bilmiyorum.
Bir çok insanın netlerini şişire şişire yazıdğından fazlasıyla eminim ama kafaya çok fazla taktım.
Özel okul puanlarına ve fiyatlarına bakınca daha da canım sıkıldı.
İş başvurularında kullandığım mail adresimde olumlu ya da olumsuz bir mail göremeyince daha daha canım sıkılınca soluğu telefonda annemi ararken aldım. Telefon çıkan anneannemdi ve böğüre böğüre ağlamaya başladım. Annemden panikten beni dinleyemedi bile. Sonrasında annem aldı telefonu. Dgs'de bir bok yiyemeyeceğimden kesin bi yere yerleşemicemden sonrasında iş de bulamicamı hiç bir haltta yaramayan bir insan olduğumu, çok bunaldım hadi dışarı çıkalım diyecek arkadaş sayımın 3 olduğunu ve bu arkadaşlarımın birinin annem birinin pamuğum birinin de meleğim olmasını, meleğimin apar topar Sinop'a gittiğini, pamuğumla şu an buluşmak istemediğimi ve anneminde beni bırakıp tatillere gitmesinin beni daha çok üzdüğünü söyledim. (ciddi ciddi arkadaşım yokmuş bunu anladım... ) Anneminde akabinde hadi kalk bir kaç günlüğüne Sinop'a gel demesi beni neden daha fazla ağlattı bilemiyorum. 12 saat yoldan olabilir sanırım.
Aldığım ilaçların beni daha fazla sersemletmesinden dert yandım sonrasında sen her zaman birileriyle dışarı çıkmasın ki tek başına çık kızım alışveriş yap cümlesine insanlar üstüme üstüme geliyor kendimi nasıl eve atacağımı şaşırıyorum diye cevap verdim.
Sonrasında biraz daha telefonda böğürüp kapattım. En son annemin bişeyler yap, yaz dediğini hatırlıyorum. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra bunları yazmaya başladım. Rahatladım mı bilemiyorum ama. Depresyon uzun ince bir köprüyse ben bu köprünün ortasında kala kaldım ne gidebiliyorum ileriye ne de geriye dönebiliyorum. Aşağı düşmekten korkuyorum...

14 Temmuz 2010 Çarşamba

ne dinliyorum ? - 4

Saat 00:45
Anne : Saat kaç farkında mısın ?
Baba: Ne dinliyorsun kızım ?

Gece gece ne kafasındayım ben de bilemiyorum. Neyse belki sabah birileri bu postu okur, günü güzel devam eder.


9 Temmuz 2010 Cuma

sevgili günlük vol. bilmem kaç

"Çok mutlu olduğun ilişkinin öncesindeki haline döndüysen ilişkin için çanlar çalıyor demektir."

-eee next kim ?



2 yıl önceki halime dönmüş olabilirm; hortlayan bir insomania, her an herşeye sinirlenebilen bir bünye, her şeyi gereğinden fazla kafaya takma, aniden -ve çoğu zaman sebepsiz yere- başlayan ağlamalar, bağırınmalar vs.

Bunları sınav stresi -dgs- ve okulun bitmesi zannediyordum lakin öyle olmadığını son bir haftadır ben de anladım. Psikiyatriste gittim, sonuç depresyon başlangıcı. Eh, "depresyondasınız hanfendi." cümlesinden iyi tabi.

İlk defa başıma gelen bir şey değil bu ç'yle çıkmaya başlamadan öncede psikolojim gayet kötü durumdaydı, ilaç kullanmak istemediğim için psikiyatriste de gitmiyordum. sonrasında pamuğumla çıkmaya başladık ben düzeldim. 17 aydır da düzgünüm. Lakin son bir kaç aydır başlayan insomaniam ( eskiye oranla o kadar kötü değil eskiden hiç uyumazdım şimdi en azından uyu-uyan modunda uyuyorum, hiç yoktan iyi.) ve 2 paragraf yukarda yazdığım davranışlar vuku bulunca kendimi 2 sene önceki ben gibi buldum. Yakın bir arkadaşında, "eee weba, next kim ?" diyince olduğum yerde kaldım. Sıradaki falan yok, pamuğumu seviyorum. Belki eskisi gibi cıvık cıvık bir ilişki değil ama sağlam temellere oturttuğumuzu biliyorum. Hem şu ara ondan en son isteyeceğim şeydir " sadece benimle ilgilen hep benimle ilgilen." Kendisiyle ve ailesiyle olan sorunları yeterince başını şişiriyordur.



Öf böyle yazınca da sonucu nereye bağlasam bilemedim neyse iyi ki prozac ve atarax var.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

ne dinliyorum ? -3

bardi johannson ve keren ann'den oluşan Lady&Bird'n 2003 yılında çıkan albümlerinden belki de beni en çok etkileyeni. Grubu ve albümlerini çok geç keşfetmiştim -2007- Laptopumu değiştirmeden hemen önce uçan arşivimde bir kaç şarkıları vardı dün gece durup dururken aklıma düştü ve torrent sağ olsun albümü indirdim.


sizi bilemem ama sözleri beni alıp götürüyor. İlk dinleyişte çocukların cılız sesleri sinir etse de iç sesinizmişcesine bir şeyler anlatıyor. neyse öyle işte.

Lady&Bird - la ballade of lady and bird