25 Nisan 2010 Pazar

sevgili günlük vol.1

Bundan sonra böyle günlük tadında yazılar yazıcam hatta işi abartıp sevgili günlük lafıyla başlicam.

Tam bi hafta evime geldiğimdeki planlarım her zamanki gibiydi.
Anneyle alışveriş, sevgiliyle yapılan planlar, akşamları da ders çalışmak. (öss,kpss,dgs,lys, vs. vs.) Üniversitedeki arkadaşlarımla İstanbul'da buluşup aylardır konuştuğumuz mekanlara gitmek gibi.

Ama önce vizeler açıklandı. (moralmen ne kadar kötü olduğumu anlatan mini yazım bir önceki, bilenler bilir.)

Sonrasında annemle çıktığım her alışverişte hüsrana uğradım. Derdim kendime bikaç tane tişört falan almaktı. Ama neerdee. Her yerde şu iğrenç hatunlu baskılı tişörtler var. Mevsim geçişlerini sevmiyorum. Modayı takip etmem, ne rahatsa neyde kendimi güzel hissediyorsam kendi kombinasyonumu yaratırım. Ama gel gör ki en ufak bişey alamadm kendime. Beğendiğim şeylerde ya beden bulamadm ya da renginden dolayı sorun yaşadım. Velhasıl alışveriş olayında da hevesim kırıldı.

23 Nisan ilişkimde önemli bir gündür. Pek umduğum gibi geçmese de, sağlık olsun.

Akşamları ders çalışmak. Eveeet işte en önemli konuya geldik. Orta okuldan beri edindiğim bir huy sonucu gece herkes yattıktan sonra ders çalışma gibi bir takıntım var. Sessizlik olmasıyla pek ilgisi yok bunun. Ses olsun gene de çalışırım, okuduğumu anlarım ama ben ders çalışırken biri ya da birileri etrafımdaysa, aynı odada olsun olmasın o evde bi hareket varsa ben bittim demektir. Ezelinden beri var olan konsantrasyon sorunum zirve yapar hiç çalışamam. Aslında bu olay bir çok şey de nüksediyor. Mesela biri bakarken mesaj yazamam telefonda. Bilgisayar başında ise yazdıklarım birbirine girer. Hç bi işi düzgün yapamam açıkcası. Bakmayın bana. Ciddiyim yahu. Neyse bu sorunu düzeltmek için kütüphanede ders çalışmak benim gibi sorunlu bir insan için en iyisi. Akşamları da bir iki saat çalışır uyurum.
Neyse. Evde ders çalışırım zaten Tekirdağ'da çok boşladım ders çalışmam lazım hede hödöö konuşan ben adam gibi ders çalışmadım. Çalışamadım. Albeni bahanecisi gibi bahanem bol anacım. Allah beni bildiği gibi yapsın.

Üniversiteki arkadaşlarımla aylar önce bir plan yaptık. Bitanecik arkadaşımız A.'nın, " abi falanca yerde falanca kafe var çok güzel İstanbul^da yazdan beri toplanmadık bir ara gidelim ya." sonra hepimiz hep bir ağızdan aaa olur dedik. O "aaa olur." lafı aylardır, bu hafta sonu bu cuma bu pazar derken bu geçtiğimiz hafta sonu olacaktı. Yani ben öyle sanıyordum. Çarşamba günü gelen telefonla planın gene iptal olduğunu öğrenince önce sövdüm, sonra o haftasonu bizde kalacak olan prenses prensesin plan iptal olduğu için kalamayacağını söylediğinde iki misli sövünce olaya annem müdahele etti. Kısmet.

Bir de son olay, bugün yıllardır ertelediğim burun deldirme olayını gerçekleştirmek üzere sevgilimle x yerdeki z mekana gittik. (: amaaaaa eleman beni deli etti.! Benim zaten acı eşiğim düşük, uyuşturucu krem daha etki etmeden cart diye delmeye çalışırsan ben tabi çığlık atarım. Bir de artist artist ay delmiyorum yapmıyorum demez ki çantayı kafasına geçiresim geldi.

Neyse sonunda bu hafta da bitti ve ben yarın Tekirdağ'a geri dönüyorum. Dönüp dolaşıp tekrar oraya.

İyi geceler herkese !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Üşenmeyip yorumladığın için teşekkürler. (: